İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | a minor detail i. | küçük bir ayrıntı | ||
Mr Pirker says that is a minor detail; to me it looks like a disaster. Sayın Pirker bunun küçük bir ayrıntı olduğunu söylüyor; bana göre bu bir felaket gibi görünüyor. More Sentences |
||||
Genel | a minor detail i. | ufak bir ayrıntı |